Dolar 32,2081
Euro 34,8604
Altın 2.444,95
BİST 10.218,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14 °C
Az Bulutlu

Çanakkale Muharebelerinde Tekirdağ “Cephe Gerisindeki Bir Şehirde Yaşanılanlar”

26.12.2022
245
A+
A-
Çanakkale Muharebelerinde Tekirdağ “Cephe Gerisindeki Bir Şehirde Yaşanılanlar”

Kitap Adı: Çanakkale Muharebelerinde Tekirdağ “Cephe Gerisindeki Bir Şehirde Yaşanılanlar”

Kitabın Yazarı: İslam Özdemir

Kitabın Türü: Araştırma-İnceleme

Basım Yeri: Akıl Fikir Yayınları, İstanbul

Basım Yılı: 2012

Sayfa Sayısı: 143

Cilt Tipi: Karton Kapak

Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı

Dil: Türkçe

Savaş denildiğinde akla ilk gelen şeyler bombardımanlar, muharebe sahasında orduların yapmış olduğu çatışmalar, taarruzlar, ricatlar, zayiatlar, zaferler ve yenilgilerdir. Oysaki savaş sadece bunlardan ibaret değildir. Birbiriyle mücadele eden tarafların zafere ulaşabilmeleri için gösterdikleri çaba kadar sonucun belirlenmesinde aktif rol oynayan başka bir unsur daha vardır. Bu da lojistik destektir. Lojistik destek, savaş halindeki orduların ihtiyaç duydukları, asker, silah, cephane, iaşe, ulaştırma, muhabere ve sağlık hizmetleri gibi hayati öneme sahip olan unsurların büyük bir titizlikle sağlanmasıdır. Bu hizmet, savaşta muzaffer olmanın altın kurallarındandır. Cephe gerisinde bu ikmal hizmetlerinin düzenli olarak verilebilmesi için tüm tesis ve teşkilatını kurarak ateş hattındaki birliklerinin bu ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan bir birlik, hasmına karşı her zaman bir adım daha öndedir. Müdafaa ettiği cepheyi daha güçlü savunur. Bu konuyu ihmal eden yahut yeterince önemsemeyen ordular ise düşmanları karşısında her zaman sıkıntı çekmeye mahkûmdur. (Balkan Harbindeki Osmanlı ve yahut Bulgar Orduları örneklerinde görüldüğü gibi.)

     Dünya tarihin en önemli savunma savaşlarından biri olan Çanakkale Muharebeleri ile ilgili bu güne kadar pek çok çalışma yapılmıştır. Bunları genel olarak değerlendirdiğimizde ise az bir kısmı hariç çoğunun sadece cephede meydana gelen muharebeleri yahut bu muharebelerde gösterdiği gayretle ön plana çıkan isimleri anlatmakla kifayet ettiğine şahit oluyoruz. Bu savaşta orduların yürüttüğü idari ve lojistik faaliyetler ülkemizde yayınlanan birkaç eserin haricinde genellikle ya çok sınırlı düzeyde anlatılmış ya da hiç anlatılmamıştır. Oysaki Çanakkale Muharebelerinin cephe gerisinde de tıpkı muharebe sahasında olduğu gibi zafer kazanmak için cansiperane bir mücadele verilmiştir. Çanakkale de vatan müdafaası yapan Osmanlı Ordusunun dünyanın süper güçlerine karşı dimdik ayakta durabilmesinde menzil bölgesinin yaptığı hizmetlerin büyük payı vardır. Bu kitabın yazılma nedeni Çanakkale Muharebelerinin zaferle sonuçlanması için cephe gerisinde de ne kadar büyük bir mücadele verildiğini Tekirdağ örneğiyle ortaya koymaktır. Bu konuda Tekirdağ’ın seçilme nedeni ise genellikle 19.Tümen’in yeniden kurulup cepheye sevk edildiği yer olarak bilinen şehrin aslında ikmal ve lojistik destek konusunda cepheye ne kadar önemli destekler verdiğini vurgulamaktır.

     Tekirdağ, Çanakkale’nin İstanbul’dan sonra Marmara Havzasındaki en önemli menzil bölgesidir. Tekirdağ, limanlarıyla, iskele ve nokta komutanlıklarıyla, ambarlarıyla, un fabrikalarıyla, hastaneleri ve askerlere savaş öncesi intibak eğitimlerinin verildiği kışlalarıyla, İstanbul-Uzunköprü hattındaki demiryolu istasyonlarıyla cephenin en önemli can damarlarındandır. Çanakkale Muharebelerinin zaferle sonuçlanması için bu kadar gayret sarf eden şehrin o dönemde karşılaştığı en büyük tehlike ise denizaltı saldırısıdır. Tekirdağ, Çanakkale Boğazını geçmeyi başaran İngiliz Denizaltılarının, Türk ordusuna lojistik destek sağlayan deniz araçlarına karşı başlattığı savaşa tanıklık etmiştir. Marmara Denizindeki denizaltı savaşının en dehşetli dakikaları Tekirdağ kıyılarında yaşanmış ve pek çok deniz taşıtımız içindeki masum insanlarımızla birlikte bu kıyılarda sulara gömülmüştür.

        Elinizdeki eser Tekirdağ tarihinin bu dönemi hakkında yapılmış ilk ve şu an için en geniş kapsamlı çalışma olma özelliğine sahiptir. Yaklaşık üç senelik bir araştırmanın ürünü olan bu çalışma hazırlanırken literatür taraması sırasında elde edilen bilgiler, yapılan saha araştırmaları sırasında karşılaşılan dönem yapıları ve olayların geçtiği mekanlar ile mukayese edilerek kaleme alınmıştır. Elde edilen sonuçlar Tekirdağ’ın bu çok kıymetli olan tarihi mirasını hem gelecek nesillere aktarmak hemde Çanakkale Muharebelerinin bu yönüne ışık tutabilmek gayesiyle bir kitap halinde okuyucularına sunulmuştur. 

       Çanakkale Muharebelerinde Tekirdağ adını taşıyan bu eseri kaleme alırken hem okuyucunun konuyla ilgili tarihsel bilgilere sahip olmasını hem de o dönem de yaşanan ve gerçekliği belgelerle ispat edilen hadiselerle cephe gerisinde zafer için canla başla çalışan yörenin hamiyetperver halkının halet-i ruhiyesini anlayabilmesini de amaçlanmıştır. Okuyucu bu eserin sayfalarına göz gezdirirken, cephe gerisine sevk edilen yaralı ve hasta askerlerimize gönüllü hastabakıcılık yapan Mürefte Kadınlarının fedakârlıklarıyla iftihar edecek, İngiliz Denizaltısı tarafından batırılan Nurulbahir Gambotunun sağ kalan personelini kurtarmak için canla başla mücadele eden ve Osmanlı Devleti tarafından tahlisiye madalyasıyla ödüllendirilen Rum balıkçı Barbayani’nin taşıdığı vatan sevgisine hayran kalacak, Alman Hastabakıcı Arnim Wegner’in Tekirdağ Hastanelerindeki anılarıyla kendini bir an için ızdırabın kol gezdiği hastane koridorlarında bulacak, Tekirdağ’daki askerlerimizin sıladaki sevdiklerine göndermiş oldukları mektupları okurken gözlerinden yaşlar süzülecek ve Bulgar Harp Muhabiri Wanda Zembruskanın anlattıklarıyla da Tekirdağ 1915’te kısa bir yolculuğa çıkacaktır.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.