Türk Zaferini Kanlarıyla Yaza Yaza İlerleyen Bu Kahramanlar
27. Alay’ın en sağdaki bölüğüne kumanda eden Mucip Bey, 25 Nisan 1915 tarihinde 57. Alay’ın yandan gördüğü taarruzunu şöyle tasvir ediyor:
“En nihayetinde sağ gerimizden gözlerimizi yaşartan kıpraşmalar görünmeye başladı. Eğer bu devirde mucizeye inanmak lazım gelse, eh bu en büyük bir mucize idi. Artık kâbus veren manzara süngülerimizle yırtılıyordu. Bu ilerleyenleri ve onların başındaki şahsın muazzez hüviyetini bütün dünya öğrenecek ve tanıyacaktır. Fakat biz ona daha şimdiden kelimenin tam manasıyla iman etmiş ve başlarımızı hürmet ve minnetle eğmiştik.
Deha ve cesaretin ortaya çıkardığı bu zafer müjdeciler durmadan ilerliyor ve ilerliyorlardı. Biz bunları iştiyakla gördükçe hayat ve saadetle kavuşuyorduk. Gözlerimizi siliyor ve tekrar silip bunlara bakıyorduk. İhtiyar tarihinin ölmez sayfalarına Türk zaferini kanlarıyla yaza yaza ilerleyen bu kahramanlar, tahallükle beklediğimiz 57. Alay ve bu mucizeyi yaratan da 19. Fırka’nın Kahraman Kumandanı Atatürk idi…
Artık ıstırap ve felaket saatleri düşmanlarımız hesabına işlemeye başladı. İngiliz hatlarında baştan nihayete kadar korku kıpraşmaları görünüyordu. Kesif bir avcı hattıyla, yere yatmaya mevzi almaya lüzum görmeyen 57’nin kahramanları süngü ve ateşleriyle düşman üzerine atılıyorlardı. Sağımıza, hiçbir tesir görmediklerinden dolayı kolayca sarkmış olan düşmanı, 57. Alay’dan kuvvetli bir avcı hattı çok yüksek kahramanlıklarla ve sert hücumlarıyla yerinden oynattı ve attı. Buradan canlarını kurtarabilenler bir daha arkalarına bakmadan iki büklüm uzaklaşıyorlardı. 57. Alay’ın son cenah bölüğü de aramıza karıştı. Zayıf avcı hattımız ehemmiyetle ve azametli bir heybet arz ediyordu. Cephemizdeki düşmanda bu tazyik altında çözüldü. Sık fundalar bu defa panikçilere yardım ediyordu. Düşman gözden kaybolurken ölüm yağdıran mekanizmalarımızın şakırtılıları durdu. Ve avcı hattımız yerinden fırladı, kaçanların peşine takıldık. Üzerinde saatlerce buluştuğumuz geniş sırtı aşarken, bu çetin boğuşmanın kanlı bilançosu düşman hesabına cidden pek feci bir suretle cereyan etmiş olduğu görünüyordu. Yüzlerce İngiliz çocuğu topraklarımız üzerinde bir daha gözlerini açmamak üzere yatıyorlardı. Kanlı elbiseler içinde kıvrılmış matruş yüzler bize hem intikam ve hem de merhamet hisleri veriyordu.
Tevfik Rıza, Telsiz Telgraf İhtiyatı Zabiti Tevfik Rıza Bey’in Çanakkale Günlükleri, Haz. V. Türkan Doğruöz – E. Yasemin Yücetürk – Raşit Gündoğdu, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2017.