Dolar 32,3374
Euro 34,8108
Altın 2.390,60
BİST 10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18 °C
Parçalı Bulutlu

Çanakkale Ruhu Nedir?

30.04.2023
998
A+
A-

Barış Borlat

Çanakkale muharebeleri 19 Şubat 1915 tarihinde başlamış ve 9 Ocak 1916 tarihinde Osmanlı Ordusu’nun zaferi ile sona ermiştir. Bu zafer, sonuçları itibari ile Türk ve Dünya tarihinde derin izler bırakmıştır. Bu izlerin en önemlilerinin başında, şüphesiz Çanakkale Ruhu’nun ortaya çıkması gelmektedir.

Çanakkale Ruhu’nu anlamanın yolu, Çanakkale muharebelerinin detaylarından ve muharebe sahasından geçmektedir. Öyle ki Çanakkale muharebeleri devam ederken askerlerimiz coğrafyayı isimlendirmeye başlamıştır. Örneğin; Şehit olan askerlerimizin kanlarının dereye karıştığı noktaya Kanlı Köprü Deresi, çatışmaların en yoğunlaştığı noktalardan birisine Kanlısırt ismini vermiştir. Bir yandan da şehit olan askerlerimizin isimleri muharebe sahasına verilmeye başlamıştır. Kutsi Bey Tepesi, Fuat Bey Deresi, Kemal Bey Tepesi, Hasan Tahsin Bey Yamacı, Cemal Deresi ve daha birçokları…Böyle vatan için toprağa düşenler yine bu topraklarda yaşamaya başlamıştır.

Çanakkale muharebelerinden başlayarak günümüze kadar birçok kez duyduğumuz Çanakkale Ruhu nedir? Şüphesiz ki bu ruhu anlamak ve anlatmak bu satırlara sığmayacaktır. Çanakkale muharebelerini, zafere dönüştüren ruhun özünü, gözünü kırpmadan şehit olmaya koşan Mehmetçik ile askerinin önünde zafere inanmış komutanların varlığında aramak gerekir. Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Atatürk, kara muharebelerinin ilk günü Arıburnu bölgesinde askerlerine “Ben size taarruz etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum” demiş, Kanlısırt’ı canı pahasına teslim etmeyen 47. Alay Komutanı Binbaşı Ahmet Tevfik Bey’in şehit olmadan önceki son sözleri “Borcumu kanımla ödediğimden dolayı müsterihim” olmuş, benzer şekilde 2. Tümen Kurmay Başkanı Yüzbaşı Kemal Efendi’nin şehit olmadan önceki son sözleri “Aman çekilmeyiniz, sakın cepheyi geriye almayınız” olmuştur. Bu inanmışlık hali tüm askerlerde vücut bulmuştur.

Çanakkale Ruhu, Bombasırtı vakasındaki “Birinci siperdekilerin hiçbirisi kurtulmamacasına düşüyor, ikinci siperdekiler onların yerini alıyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkül ile biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılmak yok. Okuma bilenler Kur’an-ı Kerim okuyor ve Cennet’e gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler Kelime-i Şehadet çekerek yürüyorlar. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebrike değer bir örnektir.” sözlerindeki kahramanlıktır.

Çanakkale Ruhu, Kerevizdere bölgesinde arkasında uçurum olduğunu bilerek, istinad siperi olmadan, ön siper hattında düşmana 5-6 metre mesafede kimi gün hatlarına 60.000 top mermisi düşmesine, gerisinden donanma ateşine maruz kalmasına rağmen 9 ay boyunca sebat etmektir.

Çanakkale Ruhu, cepheden annesine yazacağı mektup, annesinin eline ulaştığında şehit olabileceğini düşünerek ben iyiyim merak etmeyin diyemeyen Mehmetçiktir. Çanakkale Ruhu, tek korkusu unutulmak olan kahramanların son hücumları öncesinde “Allah’a ısmarladık” diyerek ölümsüzlüğe yürümeleridir.  

Çanakkale Ruhu, Dardanos Bataryası’nda, muharebe hazırlıklarını yeni doğan kızını görmekten üstün tutan ve 18 Mart 1915 günü kısa bir süre içerisinde bataryasına 4.000 top mermisi düşerek kızı Didar’a hasret giden Hasan Hulusi Efendi’nin vatan bilincidir.

Çanakkale Ruhu, Cephedeki görev ve kahramanlıklarına rağmen gazi maaşı bağlanmasını istemeyen Mehmet Çavuşlar, Müstecip Onbaşılardır, 18 Mart 1915’in kahramanlarından Seyit Onbaşı’nın fotoğrafını gazetede gördüğünde “ben fotoğrafı basılacak adam mıyım?” mütevazılığıdır.

Çanakkale Ruhu, Niyazi Berkes’in halkevi vasıtasıyla kültür araştırmaları için gittiği Ankara’nın Bayır köyünde rastladığı yaşlı ninenin anlattığı;

“Bir kapı eşiğinde çok yaşlı bir kadın oturuyordu. Üstü başı yama içinde. Bu yaşlı ninenin elinde bir borazan ağızlığı. Ona baka baka ağıtlar okuyordu. Çanakkale Savaşı’nda şehit düşen borazancı oğlunun ağızlığını sağ kalan askerler ona getirmişler. O günden beri o nine (tarlaya çalışmaya gidemeyecek yaşta olduğundan) oğlundan kalan ağızlığa baka baka ağıt söylüyordu. Yetiştirdiği evladından elinde bir boru ağızlığı kalmıştı. Titrek, hafif sesiyle on yedi, on sekiz yıldır yaktığı ağıtları okuyordu. Gözlerimden boşanacak yaşları saklamak için gençlerin arkasına saklandım. O seste bütün Türk halkının iniltisi yansımasıdır.”

Çanakkale muharebeleri sürecinde hayatını kaybeden askerlerimizin defin yapıldığı yerlerden birisi olan Biga Şehitliği girişinde “Ziyaretçi! Sen bugünkü hayat ve saâdetini bu mübârek Şehidlere borçlusun; minnet borcunu unutma” yazısı bulunmaktadır. Kanlısırt’a yapılan 16. Tümen Anıtının üzerinde “İngilizlerin otuz sekizlik kadar mermi atan gemisi gökten bomba ve çivi saçan tayyaresi yer altından lav püsküren lağımı, yeryüzünden ateş, çelik fırlatan obüs ve bombası vardı. Türk’ün ancak bir Allah’ı vardı bir de sekiz aydır fedasından çekinmediği canıyla, kanını (Türk’ün Zûrı İngilizleri Kaçırdı) kaçan İngiliz kalan Türklere şeref ve şan bıraktı. Bunu en çok şu (Kanlısırt’ta) gömülmüş kalmış binlerce kahramanlara borçlu olduğunu unutma ey Zâir! (Ziyaretçi)”yazmaktadır. Mehmet Fasih Bey, Kanlısırt’ta muharebe ederken en sevdiği askerlerinden  Nuri Çavuş şehit olduğunda onun için yaptırdığı levhaya “Ey yolcu!, Eğer Kanlısırt’ı müdafaada 47. Alayı anarsan, 5. Bölükte Nuri Çavuş’u unutma” yazdırmıştı. Çanakkale Ruhu, vatan için canından geçenleri unutmamaktır. 

Çanakkale Ruhu, yaşanılan tüm muharebelere rağmen Anzak annelerine hitaben “Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.” Yazılan mektuptaki dostluk elidir.

Çanakkale Ruhu, İstiklal Harbi’nin en buhranlı günlerinde Mustafa Kemal Paşa’ya Başkomutanlık yetkisi veren kanunun TBMM’de kabul edilmesi üzerine söz alan Bursa Mebusu Muhiddin Baha Bey’in, Mustafa Kemal Paşa’ya hitaben: “Siz Çanakkale’de bir Kemalyeri meydana getirdiniz şimdi de Anadolu’da bir Kemalyeri vücuda getireceksiniz ve onun karşısında başkaları için bir zeval yeri olacaktır” sözlerinde dile getirdiği umuttur.

Çanakkale Ruhu, Osmanlı coğrafyasının her kasabasından, köyünden dil, din, ırk ayrımı yapmadan vatan savunması için Çanakkale’ye koşmaktır. Diğer bir deyişle bir olma, beraber olmadır. İşte bu ruh, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ruhtur.

BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.